Ziraat Fakültesi’nin eski öğrencilerinden Emre Aksoy, “Telefon kulübeleri o zamanlar çok önemliydi. Şehir dışından gelen öğrencilerin aileleriyle iletişim kurabilmesi için büyük bir ihtiyaçtı. Herkesin sıra beklediği o günleri özlemle hatırlıyorum. Ancak şimdi, cep telefonlarıyla her an iletişim halinde olduğumuz için telefon kulübeleri artık sadece bir hatıra olarak kaldı” dedi.
Haluk Karasu adındaki bir diğer eski öğrenci ise, “Telefon kulübelerini gördüğümde geçmişe doğru bir yolculuk yapıyorum. O zamanlar çok kıymetli ve önemli bir araçtı. Özellikle sınav dönemlerinde ailemle konuşmak için uzun kuyruklar oluştururduk. Şimdi ise o günler geride kaldı, artık telefon kulübelerinin kimseye faydası yok” şeklinde konuştu.
Ziraat Fakültesi öğrencilerinden Elif Dursun, “Telefon kulübeleri fakülte hakkında bir simge haline gelmişti. Eski fotoğraflarda sıkça rastladığımız telefon kulübeleri, o dönemlerin anısını yaşatıyor. Ancak şimdi etrafında dolaşan öğrenciler bile pek dikkat etmiyor. Değişen teknolojiyle birlikte zamanla unutulacak bir hatıra haline gelecek gibi görünüyor” diye belirtti.
Ziraat Fakültesi öğrencileri, telefon kulübelerinin fakülte girişinde hatıra olarak durmasından oldukça memnun. Her ne kadar işlevini yitirmiş olsalar da, telefon kulübeleri bir zamanlar hayati öneme sahipti ve o günlere duyulan özlemle fakültenin simgesi haline gelmiş durumda. Geçmişe bir köprü olan telefon kulübeleri, Aydın’ın Koçarlı ilçesindeki Ziraat Fakültesi’nin tarihini hatırlatmaya devam ediyor.