Bahattin ALBAYRAK / Nazilli / AYDIN – Nazilli Devlet Hastanesinde Atatürk’ü anma programı düzenlendi. Hastane çalışanları Ata’sını unutmadı. Nazilli Devlet Hastanesi’nin tüm çalışanları ve tedavi için Hastaneye gelen hastalar ve hasta yakınları Hastanede düzenlenen tören ile andılar. Atatürk’ü 85’inci ölüm yıl dönümünde andı. NDH’de saat 09.05’te ambulansların sirenleri çalarken, sağlık çalışanları ile hasta ve yakınları saygı duruşunda bulundu.
10 Kasım 1938’de hayata gözlerini yuman Türkiye Cumhuriyet’in kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 85. ölüm yıl dönümünde Nazilli Devlet Hastanesinde anma programı gerçekleştirildi. Nazilli Devlet Hastanesi önünde düzenlenen anma programına Nazilli Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcıları Dr. Barbaros Küçükoğlu, Dr. Ferah Arslan, Dr. Gamze Tüten, İdari ve Mali Hizmetler Müdür Vekili ve Destek ve Kalite Hizmetleri Müdürü Hasan Küçüköner, Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Sermin Volaka, Müdür Yardımcıları Serkan Köseoğlu, İsa Yazgan, Mehmet Bildiri, Fadime Kılınç tüm hastane çalışanları ve vatandaşlar katıldı. Mustafa Kemal Atatürk’ü anma programı sirenlerin çalması, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Hastane çalışanlarından hemşire Gülsüm Ünveren günün anlam ve önemini belirten konuşmasını yaptı. Program Atatürk konulu şiirin okunması ile son buldu.
-Hemşire Gülsüm Ünveren, ‘Atatürk’ü ölümünün 85. yılında saygıyla anıyoruz’
Atatürk’ün ölümünün 85 yılında Nazilli Devlet Hastanesinde düzenlenen anma töreninde konuşan Gülsüm Özveren, “Ulusumuzu; bağımsızlığa kavuşturan, çağdaş uygarlığın ayrılmaz bir parçası olarak görüp çağdaş uygarlık düzeyine çıkaran, adı ve eserleri sonsuza kadar yaşayacak olan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ölümünün 85. yılında saygıyla anıyoruz.
Mustafa Kemal Atatürk, savaşlardaki başarılarıyla büyük asker, yönetimiyle büyük bir devlet adamı; görüşlerindeki sağlamlık, doğruluk, geçerlilik ve uluslararası ilişkilerde güvenilirlik değerleri ile evrensel bir kişidir. Düşünce ufkumuzda, Atatürk’ün mücadele azmi, bizlere yüklediği sorumluluklar ve gösterdiği hedefler unutulmamalıdır. Akılcı ve yaratıcı düşünen, kendine güvenen ve sorumluluk sahibi, özgür bireylerin oluşturduğu, kendi ifadesiyle ‘Muasır Medeniyet Seviyesi’ni yakalayıp onu aşan bir toplum hedefinin gerçekleşmesi; ancak Atatürk’ün özümsenmesi, devlet ve toplum hayatına getirdiği ilkelerin akılcılığa ve bilimciliğe dayalı bir şekilde yorumlanması ve benimsenmesiyle mümkün olabilir. Bu noktada bizlere düşen görev; O’nun hedeflediği gelişmiş, çağdaş ve güçlü Türkiye için, kurduğu Cumhuriyete sahip çıkarak; çalışkan, dürüst, ahlaklı ve vatanını seven birer birey olmaktır” dedi.