Aydın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Çondur, 2024 yılı tarımsal üretim sürecini değerlendirirken sektörde karşılaşılan sorunlar ve çözüm yolları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Çondur, tarımsal girdi enflasyonundaki artışın, aflatoksin sebebiyle geri dönen incirlerin yanı sıra zeytinyağı sektöründeki taklit ve tağşiş sorunlarının, bu yıl yaşanan tarımsal kuraklık ve yüksek sıcaklıklarla birleşerek Aydın tarımını olumsuz etkilediğinin altını çizdi.
Fevzi Çondur, tarımsal girdilerin maliyet artışlarının üretim üzerindeki olumsuz etkilerini dile getirerek, “Son dönemde tarımsal girdi enflasyonunda yeniden bir yükseliş trendi gözlemleniyor. Özellikle gübre, mazot ve yem fiyatlarındaki artış, üreticilerin mali yükünü artırmakta. Bu durum iç piyasalardaki maliyetleri yükseltmekte ve ihracatta rekabet gücümüzü azaltmaktadır” ifadelerini kullandı.
Çondur, bu sorunların çözümü için kamu politikalarının devreye girmesi gerektiğini belirterek, “Üreticilerimizin sürdürülebilir bir şekilde üretime devam edebilmesi için girdilerin makul seviyelere çekilmesi ve tarım desteklerinin etkili bir şekilde sağlanması büyük önem taşıyor” dedi.
Aydın’ın en önemli tarımsal ihraç ürünlerinden biri olan kuru incirin, 2024 yılında aflatoksin kaynaklı ciddi sorunlarla karşılaştığını vurgulayan Çondur, bu durumun Türk incirinin uluslararası pazardaki algısını olumsuz etkilediğini ve ihracatçılar için ağır maliyetler yarattığını ifade etti.
“Aflatoksin nedeniyle ihracattan geri dönen incirler, ihracatçılarımızı ekonomik anlamda büyük kayıplara uğratmaktadır. Bu ürünlerin imha edilmesi ekonomik kayıplara neden olduğunun yanı sıra çevresel sorunlar da yaratmaktadır. Geri dönen bu incirlerin iç piyasaya sürülmesi söz konusu değildir. Bu ürünler antrepolarda muhafaza edilmekte ve elleçleme işlemiyle ayıklanamayanlar çimento fabrikalarında imha edilmektedir” diyen Çondur, üretimden depolamaya kadar tüm süreçlerde sıkı denetim ve eğitim programlarının önemine dikkat çekti.
İhracatçıların, ürünlerini yurt dışına gönderirken büyük bir titizlikle çalıştığını belirten Çondur, mevsimsel nedenlerden ötürü hızlı ve erken kurumanın aflatoksin oluşumuna zemin hazırlayabileceğini vurgulayarak, konuya ilişkin Bakanlık yetkilileriyle görüşmeler gerçekleştirdiklerini de sözlerine ekledi.
Zeytinyağı sektöründe artan taklit ve tağşiş sorununun, hem üreticilerin hem de tüketicilerin aleyhine bir durum yarattığını dile getiren Çondur, bu sorunun Türkiye’nin zeytinyağı üzerindeki itibarını tehdit ettiğini belirtti.
Zeytinyağı gibi stratejik bir ürünün değerinin korunmasının sektörün sürdürülebilirliği açısından kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Çондur, taklit ve tağşişin tüketici güvenini sarstığını ifade etti. Bu durumun hem iç pazarda hem de uluslararası pazarlarda olumsuz etkileri olduğunu belirten Çondur, coğrafi işaretli ve güvenilir markaların tercih edilmesinin bu sorunun çözümü açısından etkili bir yöntem olduğunu vurguladı.
Çözüm önerileri arasında sektörel farkındalığın artırılması, üretici ve tüketicilerin bilinçlendirilmesi ve mevcut cezai yaptırımların daha caydırıcı hale getirilmesi gerektiğini belirten Çondur, “Bu sorun yalnızca bireysel bir kayıp değil, ülkemiz için stratejik öneme sahip ürünlerin değer kaybıdır. Tüketicilerin ürün alırken menşeine, ambalajına ve fiyatına dikkat etmesi büyük önem taşıyor. Şüpheli durumlarda ilgili kurumlara başvurarak bu tür uygulamalara karşı ortak bir duruş sergilemek gerekmektedir” dedi.